FUT KAHRAMANLAR
FIFA 22 Ultimate Team’de FUT Kahramanlar olarak sahaya geri dönen en unutulmaz futbolcularla nostalji yaşayın.
Gönüllerde taht kurmalarını sağlayan unutulmaz anları temsil eden yeni FUT Kahramanlar ögeleriyle futbol tarihinin en unutulmaz oyuncularından bazılarını kutlayın.
FUT Kahramanlar, belirli kahraman anlarına bağlı eşsiz lige özel kimyalara sahip olarak aynı ligden tüm oyuncularla yeşil Kulüp bağlantısı ve uyruk bağlantısı kuruyor. Bu sayede siz de FUT 22’de hayalinizdeki kadroyu kurmak ve futbolun en ünlü anlarını yeniden canlandırmak için yeni yollara sahip oluyorsunuz.
Mario Gomez
Bundesliga’nın en büyük kulüplerinde 200’den fazla gol atan korkutucu golcü Mario Gomez, kariyerinin zirvesindeyken tüm dünyada tanınıyordu. Ancak en büyük şöhrete elbette kendi evinde sahip oldu. VfB Stuttgart’ı üçüncü Bundesliga şampiyonluğuna ulaştıran efsanevi golüyle kulüp tarihine geçti ve FUT Kahraman oldu.
Tim Cahill
Tim Cahill, ceza sahasında kaos yaratma potansiyeliyle tüm Premier League’de tanınıyordu. Özellikle kafa vuruşu tekniğiyle tehlike yaratan Cahill, çok çeşitli bitiricilik yeteneklerine sahipti. 2007’deki müthiş röveşata vuruşu gibi. İşte FUT Kahramanları böyledir.
Diego Milito
Arjantinli keskin golcü, LaLiga’da yaklaşık 100 maçta 50’nin üzerinde gol atmasına rağmen yıllarca gözden uzak kaldı. Ancak Inter’e transfer olduktan sonra tüm dünya oyun gol atma yeteneğine şahit oldu. 2010 UEFA Champions League finalindeki iki golü, klasik bir santrfor performansı olarak değerlendirildi. “Saf” santrforların nadir olduğu bir dönemde Milito’nun iki gollük salvosu, değişmekte olan gol sanatının usta işlerinden biri olarak hatırlanıyor. Diego Milito, FUT Kahraman armasını sonuna kadar hak ediyor.
Jorge Campos
90’lar, Güney Amerika’dan çıkan çok kaliteli ve cana yakın kalecilere şahit oldu. Ancak Jorge Campos kadar etkileyici olan pek isim yoktur. Libero kaleci olarak yüksek riskli bir oyun oynardı, genellikle ceza sahasının dışında olurdu, kendine has renkli formalar giyerdi ve asla hazırlıksız yakalanmazdı. 1991’de takımının şampiyonluğa ulaştığı 2. tur maçında kalesini gole kapattı. Bu, Campos’un FUT Kahramanlardan biri olmasını sağlayan anlardan yalnızca biriydi.
Fernando Morientes
Gerçek bir hedef oyuncu olan Morientes, topu ağlarla buluşturma konusunda büyük bir ustaydı. Hem kulübü hem de ülkesi adına birçok gol atan oyuncunun Real Madrid’deki 100 golünden biri 2000 UEFA Champions League finalinde geldi. Arka direkte kendine has kafa vuruşuyla Los Blancos’u sekizinci Avrupa şampiyonluğuna taşıdı. Kahramanlar böyle doğar.
Sami Al-Jaber
Sami Al-Jaber parlak kariyerinde 200’den fazla gol attı ve Suudi Arabistan adına 1994, 1998, 2002 ve son olarak 2006’daki dört FIFA World Cup’ta forma giydi. 2006’da Tunus’a attığı gol ile üç FIFA World Cup turnuvasında gol atan az sayıda oyuncudan biri oldu. Önce milli kahramandı, şimdi de FUT Kahraman.
Robbie Keane
Robbie Keane, İngiltere’nin en büyük takımlarından bazılarında 120’nin üzerinde Premier League golü attı. Tüm savunmalara karşı sorun yaratabilecek bir santrfor olduğu için tüm takımlar ona karşı özel hazırlanırdı. İstikrarlı performansları arasındaki en önemli anı ise 2008’de Spurs’ü son League Cup’a taşıması oldu.
Abedi Pelé
Gana’nın en klas oyuncusu, adını Brezilyalı ikon "Pelé”den aldı. 90’larda OM forması giyen oyuncu, jenerasyonunun en iyi oyun kurucularından biri olarak görülüyordu. Bunu 1993 UEFA Champions League finalini kazandıran golün asistini yaparak kanıtladı ve hem Marseille hem de futbol tarihine geçti.
Clint Dempsey
MLS’te, Premier League’de veya uluslararası alanda Dempsey her şeyini ortaya koydu ve fileleri bol bol havalandırdı. USMNT tarihinin en golcü oyuncusu olma unvanını paylaşan Dempsey, 2014’te Kuzey Amerika futboluna geri dönüp Seattle forması giyerek 115 maçta 47 lig golü attı.
Lars Ricken
90’ların üstün Borussia Dortmund kadrosunun önemli bir parçası olan Ricken, 96-97 UEFA Champions League finalinde sahaya çıktıktan 16 saniye sonra gol atmıştı. Bu gol, UCL tarihinde bir yedek tarafından atılan en hızlı gol olma özelliğini koruyor. Aynı zamanda Ricken’ın Borussia Dortmund’a verdiği en büyük katkı olarak görülüyor.
Ole Gunnar Solskjaer
Tarih yazan bebek yüzlü katil golcü. Ole Gunnar Solskjaer, oyuncu kariyerinin büyük bir bölümünde tehlike yaratan bir süper yedek santrfor olarak bilinirdi. Zayıflayan rakibe karşı son darbeleri vurmaya daima hazır olan bir oyuncuydu. 1999’daki efsanevi UEFA Champions League finalinde attığı gol, fırsatçılık yeteneğini gösteren en büyük örnekti.
Antonio Di Natale
Antonio Di Natale, tüm ihtişamıyla Avrupa’da hız, teknik ve keskin bitiricilik konusunda korku salıyordu. 2010, tam anlamıyla Di Natale’nin yılı oldu. O yıl Lecce’ye karşı müthiş bir hat-trick yaparak Udinese taraftarlarını sevince boğdu. Ardından bu kez Napoli’ye karşı bir hat-trick daha yaptı. Di Natale, hayal kurmaya cesaret eden Udinese takımının lideriydi.
Iván Córdoba
Kolombiyalı başarılı oyuncu Iván Córdoba, Inter’deki gayretli savunma oyunuyla ülkede ve Avrupa’da önemli zorluklara göğüs gerdi. Lider ve savaşçı türden bir stoper olan oyuncunun tarzı, Inter’in 2010’da efsanevi üçlemeyi yapan kadrosunun sağlamlığının örneğiydi. 2008’de Reggina’ya karşı zorlu geçen ve beraberliğe giden maçta Córdoba attığı son dakika golüyle Nerazzurri tarihine geçti.
Freddie Ljungberg
Freddie Ljungberg, Premier League tarihinde namağlup şampiyon olan tek takımın önemli bir parçasıydı. Becerisi ve kanattaki teknik oyunuyla Premier League’deki taraftarların gözünü doldurdu. 2002’deki FA Cup finalinde Ljungberg müthiş hareketlerine sıra dışı bir parça daha ekledi. Chelsea savunmasına yaklaşarak rakiplerini geçmeyi başardı ve topu tam çatala gönderdi. Alev alev.
Jürgen Kohler
Jürgen Kohler, kendi jenerasyonunun en iyi defans oyuncularından biri olarak görülüyordu. Almanya ve İtalya’daki en büyük kulüplerle yerel şampiyonluklar yaşadı ve Borussia Dortmund ile 1997 UEFA Champions League finalini kazanarak adını tarihe yazdırdı. Yarı finalde sergilediği performans, büyük bir cesaret ve liderlik örneğiydi. Bu da takımına gerekli inancı aşıladı ve “Big Ears” kupasını kazanmalarını sağladı.
Jerzy Dudek
Jerzy Dudek, Liverpool’un efsanevi 2005 UEFA Champions League zaferinin arkasındaki kahramanlardan biriydi. Belki de en büyük kahramandı... İlk yarıda üç gol yedikten sonra pes etmek belki de daha kolay olacaktı. Ancak takım arkadaşlarının performansıyla Liverpool’un beraberliği yakalamasıyla Dudek de üzerine düşeni yapması gerektiğini biliyordu. Ve yaptı. Her şeye rağmen Andriy Shevchenko’nun uzatmalardaki vuruşuna karşı iki kez kurtarış yaptı ve o gecenin Liverpool’un gecesi olacağının müjdesini verdi. Ardından, Shevchenko’nun penaltısını kurtararak (yeniden) bunu pekiştirdi. Jerzy Dudek, umut ve zafer arasındaki farkı yarattı.
Aleksandr Mostovoi
Aleksandr Mostovoi, mest ettiği Celta Vigo taraftarları tarafından “El Zar”’ (Çar) lakabını almış ve Avrupa’nın en iyi oyun kurucularından biri olarak adını duyurmuştu. Celta’yı Intertoto Kupası zaferine ve Copa Del Rey finaline taşıyan Mostovoi’nin katkıları 2003’te zirveye çıktı ve Real Sociedad’a attığı iki gol, Celta Vigo’yu Champions League’e götürdü.
Joe Cole
Joe Cole, kendi jenerasyonunun şüphesiz en yetenekli oyuncularından biriydi. Klasik bir 10 numara olan oyuncunun tekniği, görüşü ve dengesi, İngiltere ve Avrupa futbolundaki savunma oyuncularını diken üstünde tutuyordu. Efsanevi Chelsea kadrosunun bir parçası olarak yaratıcı bir dayanak noktasıydı ve Chelsea’ye 2006’da Premier League’i kazandıran golü attı.
David Ginola
Keyif veren rekabetçi bir oyuncu olan David Ginola, 90’larda Avrupa’nın en büyük takımlarından bazılarında adını duyurdu. Yetenekli Paris Saint-Germain takımının bir parçası olan Ginola, Parc des Princes ışıkları altında çok önemli anlar yaşadı. Ancak 1993 UEFA Champions’de Real Madrid’a karşı yaptığı mükemmel vuruş ile futbol dünyasına damga vurdu.
FIFA 22’Yİ HEMEN OYNAYIN
FIFA 22 Ultimate Sürüm ile FUT 22’ye hızlı başlayın